
Gaziantep Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Bölümü’nde yıllardır süren çekişme, mahkeme kararlarına rağmen sonuçsuz kalan atamalar, jüri üyelerine yönelik baskı iddiaları, Jürilerin çoğunluğunun olumlu raporuna rağmen keyfi olarak Profesörlüğü atanmayan Doçent Doktor ve “olumlu rapor almayanı atayalım” teklifi ile Türkiye akademisinde liyakat tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Aynı Bölümde Başlayan Yol Arkadaşlığı
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) FTR Bölümü, uzun süredir iki akademisyenin gerilimlerine sahne oluyor: Prof. Dr. Ali Gür ve Doç. Dr. İrfan Koca. Koca, GAÜN FTR bölümünde Araştırma görevlisi olarak görev yaptığı dönemde Ali GÜR’le birlikte çok sayıda akademik çalışma yaptı ve sonrasında Ali Gür’ün desteğiyle aynı bölüme 2012 yılında öğretim üyesi olarak alındı. Ancak 2012 yılındaki rektörlük seçimlerinde tarafsız kalmayı tercih edip, Gür’ün etik dışı taleplerini reddettiği öne sürülen Koca ile Ali Gür’ün ilişkiler hızla bozuldu.
Ali GÜR’den Koca’ya “pılını pırtını toplayıp GAÜN’den gideceksin, yoksa başına gelecekleri göreceksin” tehditti iddiası
2012 yılındaki Gaün Rektörlük seçimleri sonrasında Ali Gür’ün İrfan KOCA’ya “seni GAÜN’e alabilmek için Yavuz Coşkunla ben yaka paça oldum. Ama sen bana ihanet ettin. Bu yüzden GAÜN’den pılını pırtını toplayıp gideceksin, yoksa başına gelecekleri göreceksin” şeklindeki süreklilik arz eden tehditleri karşısında daha fazla dayanamayan İrfan Koca kendisine yapılan bu tehditleri belgeleyerek, Gaziantep Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunup ayrıca Ali Gür hakkında mobbing davası açıyor. Bunun üzerine Ali Gür, İrfan KOCA hakkında çok sayıda idari soruşturma açıyor.
Makale Krizi ve Yargı Tokatları!
İddialara göre, anlaşmazlıktan kısa süre önce Koca’nın Gür ile birlikte etik kurul başvurusunu yaptıkları bir akademik çalışmanın yayımlanması üzerine Gür, “İsmim habersiz yazıldı” diyerek şikâyetçi oldu. Ancak Gaziantep Asliye Ceza mahkemesi ortada hukuksuz bir durum olmadığı gerekçesi ile söz konusu şikâyete ilişkin beraat kararı verdi.
O dönemde rektör yardımcısı olan Gür, Koca’nın görev sözleşmesini 2014 yılında yenilemedi.
Ancak Koca, açtığı davayı kazanarak üniversiteye 2015 yılında geri döndü.

Keyfiliğin ve Kötülüğün GAÜN Dışında da Devam Ettiği İddiası
Koca GAÜN’den keyfi olarak görevine son verildiği dönemde SANKO Üniversitesi ve hastanesi ile anlaştı. Ancak iddialara göre Ali GÜR tekrar devreye girerek SANKO Üniversitesine baskı yaparak SANKO üniversitesinin Koca ile yaptığı sözleşmeyi KOCA daha SANKO üniversitesinde ve hastanesinde bir gün bile mesai yapmadan tek taraflı feshi etmesini sağladı. SANKO hastanesi sözleşmeyi keyfi olarak fesih ettiği için Koca’ya tazminat ödememek için, Koca’nın üç gün üst üste işe gelmediğine ilişkin tutanak tutarak bir de garanti olsun diye Koca’yı 29 (işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareketi nedeni ile çıkarılması) işten çıkış kodu ile çıkarttı. Koca çıkış kodunu vs yıllar sonra fark edip avukatı aracılığı ile söz konusu işten çıkış kodunu düzelttiriyor. Koca’ya karşı yaptığı her işlem hukuki olarak iptal edilen Ali Gür’ün Koca’ya karşı “çamur at izi kalsın” mantığı yalan, çarpıtma ve belden aşağı iftiralardan medet umduğu iddia ediliyor.
Mahkeme kararı ile Koca’nın göreve iade edilmesini kabullenemeyen GAÜN rektörü Gür bu kez de Koca’yı 15 Temmuz darbe girişimi bahane ederek, herhangi bir somut belge olmadan FETÖ’den ihraç listesine eklettiği ileri sürüldü. Ancak Koca mahkemeye bile gerek kalmadan bu kez de OHAL komisyonu kararı ile göreve iade edildi. YÖK ise Koca’nın atamasını farklı bir üniversiteye yaptı.
İlk Profesörlük Kadrosu İlanı
Anayasa mahkemesinin göreve iade edilen akademisyenlerin farklı bir üniversiteye atamasının yapılmasını hak ihlali sayması üzerine Koca YÖK’e ve GAÜN’e başvurarak AYM kararı doğrultusunda GAÜN’e atamasının yapılmasını talep etti. Bunun üzerine GAÜN, FTR bölümüne profesör kadrosu ilanı açtı. Koca’nın Profesörlük başvurusu keyfi olarak yürürlükten kalkmış yönerge üzerinden yürütüldüğü için 5 jüriden 2’si olumlu rapor yazdı ve Koca’nın Profesörlük başvurusu GAÜN tarafından RED edildi. Ancak İdare mahkemesi bu keyfi idari işlemi de İPTAL etti. Bunun üzerine GAÜN’nin keyfilikte ısrar ederek KOCA’nın söz konusu başvurusunu güncel yönerge ile birlikte aynı jürilere göndermek yerine Ali Gür’e yakın 5 yeni kişiden oluşan jürilere gönderip, danışıklı dövüş yapıp Koca’nın başvurusunu yeniden akim bıraktığı iddia edildi.
İkinci Genel Kadro İlanı ve Jüri Krizi
Bir süre sonra aynı bölüm için ikinci bir şartsız profesörlük ilanı açıldı. Bu ilana hem İrfan Koca hem de başka bir aday başvurdu.
Süreçte yaşananlar:
- Tüm jürilerin Ali Gür tarafından aranarak baskı altında bırakıldığı öne sürüldü.
- Birçok jüri üyesi dosyadan çekildi.
- Yerlerine atananların da çekildiği görüldü.
- Bir jüri üyesi baskılara dayanamayıp GAÜN hukuk müşavirliğine başvurduğu iddia edildi.
- Uzun süren süreç sonunda jüri raporları açıklandı:
- 3 olumlu rapor Koca lehine,
- 2 olumsuz rapor Koca aleyhineydi.
- Diğer aday için Jürilerin çoğunluğu olumsuz rapor verdi.
Normal şartlarda bu tablo Koca’nın atanması için yeterliydi. Ancak GAÜN yönetimi mevzuatı hiçe sayarak ve keyfi olarak Koca’nın Profesörlük başvurusunu tekrar RED etti.
Koca bunun üzerine bu keyfi idari işlemin İPTAL’i ve Profesörlüğe atamasının yapılması için Gaziantep İdare mahkemesinde tekrar dava açtı ve GAÜN idaresi hakkında Gaziantep Cumhuriyet savcılığına “görevi kötüye kullanmak” iddiası ile suç duyurusunda bulundu.
Skandal Teklif İddiası: “Diğer Aday’ı Atayalım”
Bu noktada süreci yürüten dönemin rektör yardımcısı Mehmet Tarakçıoğlu’nun, jüri raporları tamamen olumsuz olan diğer aday’ın atanması için teklif sunduğu iddia edildi.
Akademi çevrelerinde bu öneri, “liyakat krizinin zirvesi” olarak değerlendirildi.
Ali Gür’ün Açıklamaları
Eski rektör Ali Gür ise sosyal medya paylaşımlarında, “Bir olaya daha dur dedik” ifadeleriyle süreci sahiplendi. Adayların dosyalarını inceleyen ABİK kurulunu da suçladı ancak herhangi bir resmi şikâyette bulunmadı. Yine Ali Gür’ün bu şekilde açıklamaları rektör hala kendisi mi? şeklinde yorumlandı.
Gaziantep Üniversitesi FTR Bölümü’nde yaşanan süreç,
- Makale krizinden ihraç listesi iddiasına,
- Mahkeme kararlarının uygulanmamasından jüri baskısı iddialarına,
- Ve olumlu rapor alamayan bir adayın atanmasının teklif edilmesine kadar,
akademide liyakat tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Soru hâlâ yanıt bekliyor: Türkiye’de akademisyenler gerçekten bilimsel başarıyla mı yükseliyor, yoksa kişisel çekişmelerle mi engelleniyor?
































Gaziantep üniversitesinde ALES ve İngilizce notları araştırılsın....
Şimdi yorum yapacağız. Bu kez de yorumumuz nedeniyle bizi mahkemeye verecekler.
Bir üniversitede bilim adamlarının sırf kendi egolarını tatmin etmek için liyakatı yok sayarak bilime vurulan en büyük darbedir. Yüksek kurullar bu olaya bir an önce dur demesi gerekiyor durdurulmadığı takdirde üniversitelerimiz çok daha gerilere gidecektir