Almanya'dan Gaziantep'e uzanan başarı öyküsü

Almanya'dan Gaziantep'e uzanan başarı öyküsü ve sektörde zirveye yerleşme öyküsünü Yüncü Orman Ürünleri yöneticileri Ramis Yüncü ile Selim Yüncü www.memohaber.com'a konuk oldu.

2. Kuşak olarak üretime ve istihdama katkı sağlayan Yüncü Orman Ürünleri'nin hikayesi Mehmet Enver Yüncü'nün Gaziantep'e gelip kardeşi Mehmet Akif Yüncü ile ortak olmasıyla başladı. O dönemde bir marangoz atölyesi olan dükkanı yanı başındaki arsayı kapatıp kereste satışı ile başlayan olay, şimdilerde Gaziantep ve bölgeye önemli hizmetler veriyor. Geçmiş dönemlerde Bir tarafta imalat, bir tarafta ticaret yürürken, üretim levha satışı işine dönüştü. Aileden aldıkları iş ahlakı ile gece-gündüz çalışan Ramis ve Selim Yüncü, bölgede en önemli orman ürünleri firması arasında yer alırken, aynı zamanda Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve kurdukları kooperatifle sektörün sorunlarına da çare arıyor.

''HİKAYE BABAMIN ALMANYA'DAN GELİŞİ İLE BAŞLIYOR''
Ramis Yüncü, firmalarının 2. Kuşak yöneticisi olduklarını ifade ederek, sektöre girişlerinin babalarının Türkiye'ye gelmesi ile başladığını söyledi.
Ramis Yüncü, bir arsada başlayan kereste satışının şimdilerde yaşamın her alanında kullanılan ürünlerin satışına dönüştüğünü belirterek, parkeden mutfak dolaplarına, masalardan çekmecelere kadar bir evin olmazsa olmaz tüm ürünlerinin malzemelerinin ticaretini yaptıklarını kaydetti.

Ramis Yüncü, ''İş yerimiz 1984 yılında babam Mehmet Enver Yüncü’nün Almanya'dan Gaziantep'e  gelip kardeşi Mehmet Akif Yüncü ile ortak olmasıyla başlıyor. O dönemde bir taraf marangoz atölyesi diğer tarafında küçük bir arsa var o arsayı da daha sonra kapatıp orada da kereste satışı ile ticari hayata başlanıyor. Bir tarafta imalat, bir tarafta ticaret yürüyor. Daha sonra ticaret tarafı yani kereste ticareti tarafı ağır bastığı için imalat tarafı bırakılıyor. Tabii zamanla kerestenin kullanımı azaldıkça iş levhaya dönüyor levhaya dönünce de bizim iş levha tarafına doğru evrildi.

Evrilince şu anda biz de levha üreten fabrikaların ürünlerini satıyoruz. O dönemde babamla amcam ortak. Mehmet Akif Yüncü ve Mehmet Enver Yüncü beraber ortaklar. Biz ikinci kuşağız. Benim ortağım Selim Yüncü. Aynı zamanda amcamın oğlu. Onunla beraber levha satışını ve mobilya aksesuarı satışını devam ettirmekteyiz. Biz şu anda ürün tedariğini ağırlıklı olarak Yıldız Entegre A.Ş.,  AGT A.Ş.,  Teverpan A.Ş., Çamsan A.Ş., Kronospan A.Ş., Hafele, Kastamonu Entegre A.Ş.’nin bayiliklerini yapıyoruz. Biz ürünleri bunlardan alır pazarlarız ihtiyacı olan yerlere, bölgelere dağıtırız. Yaşamın her alanındayız parkeden tutun işte evimizde kullandığımız mutfak dolapları, masalar, çekmeceler her tarafta evin her noktasında; bazı yerlere duvar lambirilerine kadar her yerinde varız. Bir evin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Ahşap ürünler, bizim sattığımız ürünler''dedi.

''TİCARET KİMLİĞİNİ ÇOK ÖZÜMSEDİM''
Üniversiteyi bitirdikten sonra ticari hayata çok girmek istemediğini ancak babasının önerisi ile başladığını söyleyen Ramis Yüncü, ticari kimliğini çok özümsediğini vurgulayarak, başarının o işe olan inanç, sevgi ile olduğunu ve bu olayın dürüstlük ile taçlandığını aktardı.
Ramis Yüncü, ''Öncelikle kimlik meselesini halletmemiz lazım. Biz kimlik olarak ben üniversiteyi bitirdiğimde aslında çok da bu işi yapma taraftarı değildim farklı idealleri, farklı hayallerim vardı. Fakat babamın yönlendirmesi ile bir karar aldım. Ben artık dedim ‘orman ürünleri satıcısıyım’. Ben tüccar olmalıydım yani bu benim kimliğim bu dedim yani ben bu kimliği kendime özümsedim. Bunu özümsedikten sonra zaten işe karşı bakış açım değişiyor işi daha çok severek yapmaya başlıyorsunuz. Veya o işi geliştirmek için de zaman ve mesai ve kafa patlatıyoruz yani bu işi nasıl geliştirebiliriz noktasında bir hayat tarzına doğru gidiyor hayatınız o da olunca zaten otomatik olarak başarı geliyor Tabii de bizim babam ve amcamdan kalan en büyük şey dürüstlük.

Onlar çok dürüstlerdi yani. Onlar ödemelerine, borçlarına, alacaklarına çok dikkat ederlerdi. Tertemiz bir sicil ile bize bıraktılar. Çok güzel de bir isim de bıraktılar. Biz de o yolda devam ettik. Gençler kimlik sorunlarını çözmeleri lazım. O kimliği kendi özlerine işleyip o işle ilgili o kimliği kazandıktan sonra zaten o bakış açısı, o işe olan inanç, sevgi olayı bambaşka noktalara getiriyor. Ve kesinlikle bunun olmazsa olmazı bence dürüstlük ifadelerinde bulundu.

''12 ARAÇLA HİZMET VERİYORUZ''

12 araçla ürünleri müşterilere direk sevk ettiklerini ve 55 personel ile çalıştıklarını anlatan Ramiz Yüncü,''Bizim yaklaşık 12 tane taşıyan araçlarımız var. Biz ürünleri müşterimize direkt sevk ederiz. Yani Buradan müşteri ürünü alır biz onu ürünün atölyesine veya fabrikasına direkt sevk ederiz. Bunu kendi araçlarımızla yapıyoruz. Aynı zamanda bunlar ağır ürünler olduğu için ağır tonajlı forkliftlerimiz vardır şu an sekiz tane forkliftimiz var. Bunlarla beraber bu operasyonu yürütüyoruz. Şu an 55 kişi çalışıyor elli beş kişiyle beraber yürütüyoruz bu işi. Yaptığımız iş tamamen hizmet odaklı bir iş olduğu için personel müşteri memnuniyetinde maksimize etmek amacıyla personelimizi bu konuda eğitmeye de çalışıyoruz. 55 kişiyle işte bu bölgede hizmet veriyoruz '' diye konuştu.

''GENİŞ BİR AĞIMIZ VAR''
Geniş bir müşteri ağları olduğundan bahseden Ramis Yüncü, Türkiye’nin tüm bölgeleri ile çalıştıklarının altını çizerek, aynı zamanda teknolojiyi iyi takip ederek, AR_GE yaptıklarını söyledi.
Ramis Yüncü, ''Biz bizim bölgeler zaman zaman çok genişliyor. Hatta bir dönem biz Marmara Bölgesi'ne kadar ürün satışımız vardı ama şu anda ağırlıklı olan bölgelerimiz Gaziantep ve çevresindeki iller tabii maalesef deprem münasebetiyle bunlardan birkaçı ile bir şey yapamıyoruz inşallah oralarda bir an evvel toparlanır. Doğu Anadolu'nun tamamına yine ürün gönderebiliyoruz. Orada aktif müşterilerimiz var. Adıyaman, Malatya, Elazığ Bingöl, Muş, Hakkari, o taraflara da satış yapıyoruz. Batı tarafında Adana, Mersin, Kayseri, Antalya, İzmir’e kadar ürün gönderebiliyoruz. Bizim ürünlerimiz Orman Ürünleri ve Mobilya Bileşenleri olarak adlandırılır. Türkiye'de orman ürünleri endüstrisi çok geniştir. Teknolojik anlamda da çok gelişti. Yaşama dokunma konusunda da  çok inovatif ürünler var. Mesela önceden pek kullanılmayan parlak yüzeyli veya mat yüzeyli levhalar var. Bunlar nihai olarak direkt alıyor İmalatçı direkt kesip mutfak kapağı olarak kullanabiliyor yani müşteriler ürünleri direkt neredeyse fabrikadan çıktığı gibi görebiliyor, dokunabiliyor o sıcaklığı hissedebiliyor. Bu konuda da çok ciddi AR-GE çalışmaları devam ediyor ürün yelpazesinde bununla ilgili birçok daha yeni ürünler olacak geliştirecek, çıkacaktır diye bekliyoruz'' şeklinde konuştu.

SATTIĞIMIZ LEVHANIN YÜZDE 80'i AĞAÇ
Sattıkları levhaların yüzde 80'inin ağaç olduğunu kaydeden Ramis Yüncü, ''Şimdi ağaç kesimi Orman Genel Müdürlükleri tarafından yapılıyor. Bizim yani satmış olduğumuz levhaların yüzde 80'i ağaçtır odundur. Tabiri caizse Orman Genel Müdürlüğü Türkiye'deki ormanlara girer ve bazı ağaçların kesilmesine karar verir. Çünkü ağaçlar ayakta ölür. Eğer o ağaç zamanında kesilmezse, ölerek ekonomik değerini sıfıra düşürür Orman Genel Müdürlüğü mühendisleri tarafından karar verilen ağaçlar kesilerek bunlar fabrikalara gider. Yani bu ağaçların kesilmesi hususu zaten kimse canlı güzel veyahut neşeli bir ağacı kesip de MDF yapmaz, levha yapmaz. Böyle bir şeye ihtiyaç yok. Yani Türkiye ormanları ve yurt dışından da zaten çok fazla odun ithalatı yapılıyor. Bizim cips dediğimiz bu odunun bir tık yongalanmış halinde de ithal ederek MDF üretimi veya sunta üretimi yapılabiliyor ondan dolayı yani o konuda içimiz rahat. Zaten Orman Genel Müdürlüğü'nün kontrolünde olan bir şey Orman Genel Müdürlüğünün kesmesi gereken ağaçlar kesiliyor ve o kesilen ağaçlar da ekonomiye kazandırılıyor '' ifadelerine yer verdi.

''AR-GE EKİBİMİZ İLE BERABER ÇALIŞIYORUZ''
AR-GE ekipleri ile birlikte çalıştıklarını ve üretimin her aşamasında hassas davrandıklarını anlatan Ramis Yüncü, ''Şimdi biz müşterilerin imalat esnasında karşılaştıkları sıkıntıları fabrikalara iletiriz. Aslında bizim AR-GE ekibimiz değil, daha çok fabrikaların, AR-GE ekipleri ile beraber çalışırız. Yani biz mesela deriz ki işte MDF'nin nem değerinin bu bölge için, bu bölgede iklim kuru olduğu için biraz daha düşürülmesi lazım. Eğer bu biraz daha düşürülürse Ürün daha rahat üretilir. Ürün boyayı daha az emer veya boyayı emdikten sonra kapak eğilmez gibi bir takım teknik konularda onlara yardımcı yani fikir veriyoruz. Renk konularında mesela onları yönlendirdiğimiz  oluyor. Mesela şu tip renklerin  MDF lam olarak basılması satışlarımızı artırır şeklinde de oradaki yani fabrikalardaki araştırma geliştirme ekibiyle bir koordinasyonumuz da vardır AR-GE ÜR-GE olarak o şekilde biz ancak hizmet verebiliyoruz fabrikalara'' dedi.

''DÜNYA STANDARLARINDA ÜRETİM YAPIYORUZ''
Türkiye'de sektörel anlamda dünyanın en gelişmiş fabrikalarının olduğunu söyleyen Ramis Yüncü, dünya standarlarında üretimler yapıldığını söyledi.
Ramis Yüncü, ''Türkiye'deki fabrikalar dünyanın en gelişmiş tesisleridir. Yani bunların ürettiği ürünler Dünya standartlarının üstünde ürünlerdir aslında her anlamda bunların kontrolleri, laboratuvar testleri, insan sağlığına karşı oluşturulabilecek sıkıntıları bertaraf ederek ürünü zaten çıkarıyorlar. Mesela bundan önce bundan on iki on üç sene önce tutkal biraz daha zararlıydı. Şimdi tutkalda yani bu 12-13 senedir üretilen levhalardaki tutkalların zararlılığı minimize edilmiş durumda yani çok daha aza indirilmiş durumda. Hatta şimdi yeni çıkan bazı parke birçok parke grubunda antibakteriyel, anti alerjik özellikler mevcut'' dedi.

''SEKTÖR HAK ETTİĞİ YERİN GERİSİNDE''
Sektörü değerlendiren ve  hak ettiği yerin gerisinde olduğunu anlatan Ramis Yüncü, bununla ilgili de önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, ''Gaziantep'teki mobilya sektörü maalesef hak ettiği yerin çok gerisinde bunun önündeki en büyük engellerden birisi bir iş yeri şartlarımızın çok elverişsiz olması, Gaziantep'te arsa probleminin arsanın çok pahalı olması ikinci en büyük problemi de maalesef eleman problemi  çalıştıracak eleman bulamamalarından kaynaklı hak ettiği yere gelemiyor. Biz bununla ilgili zaten bir kooperatif kurduk insanları iş sahibi nasıl hani çok fazla para ödemeden, iş sahibi olur, onun derdine düştük onunla da ilgili ticaret odasıyla, işte büyükşehir belediyemizle yoğun olarak çalışıyoruz.  Biz en çok bu yer problemiyle ilgilendik. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin ve Gaziantep Ticaret Odası başkanımız Sayın Tuncay Yıldırım sağ olsun bu konuda bize çok büyük destek verdi bir yer tahsis ettiler bize fakat bu bizim için çok yeterli olmadı ama şu an için en azından bir süreçtir, bir adımdır. Bundan sonra da bu işin devamının geleceğini düşünüyoruz. Tabii ticaret odasıyla yine birlikte biz meslek liseleriyle görüşüyoruz eleman konusunu nasıl çözebiliriz? İşte meslek liselerini sektöre nasıl daha verimli hale getirebiliriz noktasında geçtiğimiz aylarda biz Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü'yle görüştük onlarla birtakım istişare ve toplantılar yaptık iş ve işçi bulma kurumunun yetkilileriyle görüştük onlarla istişareler yaptık ve bunlar hep ticaret odasının aracılığıyla oldu. Ticaret odasının salonunu kullandık imkanlarını kullandık sağ olsunlar hiçbir şeye en ufak bir şey yok karşı durma veya kabul etmeme durumu yok yeter ki ticaret odasında biz projeyle gidelim. Ne desek Sağ olsun yapıyorlar'' ifadelerinde bulundu.

''FUARLARI ÖNEMSİYORUZ''

Sektör ile alakalı fuarları önemsediklerini söyleyen Ramis Yüncü,''

''Gaziantep'te bir mobilya fuarı yapıldı aslında bence ilk olmasına rağmen çok da başarılı olundu tabii yine iş dönüp dolaşıp firmalarımızın büyüyebilme kabiliyetinin azlığından kaynaklanıyor. Şimdi biz bu işte insanların mevcut şartlarını iyileştirip de bu işletmeleri büyüttüğümüz zaman zaten bu tip fuarlar kaçınılmaz hale gelecektir. Şu an yapılamıyor tabii biraz da bir pandemi dönemi geçti üzerinden şimdi bu deprem dönemi geçti haliyle biraz bu tip olumsuz durumlarla da karşılaştığımız için bu işin üzerine çok da fazla eğilip insanları biraz da yormak istemedik işin açıkçası. Çünkü bunun bir maddi külfeti var insanlara belli bir maliyeti var. Bu anlamda insanlara çok bir yük de getirmek istemedik. Biraz o iş gündemden düşer gibi oldu ama önümüzdeki günlerde tekrar gündeme gelecek.  Bizim bu süreçte inşallah şu kooperatifimize hayırlısıyla sahiplerine bir an önce teslim edebilmeyi çok istiyoruz biz onun haricinde ustalarımızı bir araya getirmeyi çok istiyoruz yani ustalarımız bir araya gelsinler, istişare etsinler. Onları böyle hatta bir yerde toplayıp sektörün böyle duayenlerini çıkarıp o onların fikirleri ve görüşlerini yeni nesil marangozlara, mobilyacılar ustalarına anlatmalarını istiyoruz bu bölgede bu mobilya işinin gelişmesi lazım. Çünkü şu an bence hiç hak ettiğimiz yerde değiliz dünyadaki pasta çok büyük ve Gaziantep'ten bütün dünyanın tüm ülkelerine sadece Ortadoğu'su değil, Asya'sı değil Avrupa, Amerika ve  Kanada'sına bile mobilya ihracat edebilecek bir fikri yapıya sahibiz. Benim en çok istediğim bunun gerçekleşip somut bir hale dönüşüp ülkeye, memleketimize katma değer oluşturan ihracatların yapılması, yani tek hedefimiz, amacımız isteğimiz de budur. Pandemiden sonraki süreçlerde ihracatın çok hızlı olmasından kaynaklı hammadde konusunda sıkıntıya düştük yani fabrikalar ürün vermemeye başladılar veya on tane talep varken iki tane ürün vermeye başladılar. Hatta biz bununla ilgili o dönemde Ticaret Bakanlığına gerekli yerlere bildirimde de bulunduk. Sonra bir dönem ihracat kısıtlaması geldi. Bu ihracat kısıtlaması sonucunda problemler kısmen aşıldı'' ifadelerine yer verdi.

''DEPREME DAYANIKLI ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ''
Depremin ağır bir travması olduğunu belirten Ramis Yüncü, ürünleri sağlamlaştırarak, depreme dayanıklı hale getirmeleri mümkün değil ifadesin de bulunarak, ''Deprem travması çok ağır bir travma yani gerçekten. Bizim ürünleri daha sağlamlaştırarak, hani depremdeki zararı biraz aşağı indirebilir mi diye bir durum olamaz. Yani o baskıya, o şiddete, dayanabilecek ürünler değil. Yani bu noktada depremle ilgili, depremle mücadeleyle ilgili bizim yapabileceğimiz maalesef çok da bir şey yok yani orada bizim ürünün zaten bu mukavemetti, normları dünya standartlarının üzerinde orada bizim deprem ve mobilya veya levha ilişkisi anlamında düşünülebilecek veya söylenebilecek bir şey yok''dedi.

''İSTİKRARLI BİR ORTAM İSTİYORUZ''
Sektörün istikrarlı bir ortam beklediğini de sözlerine ekleyen Ramis Yüncü, ''Hükümetten beklentilerimiz tabii daha istikrarlı bir ortamı bekliyoruz. İleriye kısa ve orta vadeli hatta uzun vadeli planlar yapabilmeyi istiyoruz ülkece kurallara ve sisteme uyabilen insanları yetiştirilmesinde devletin ön ayak olmasını istiyoruz işini düzgün yapan, kurallara uyan insanların sayısının çoğalmasını istiyoruz ve bunu da yapabilecek olan devlettir yine devlet insanını eğitecek, insanlar da kurallara uymayı öğrenecek onu başardıktan sonra da zaten hem istikrar gelir, hem başarı gelir her şey gelir her şey gelir. Ya bizim sadece devletten istediğimiz budur''diye konuştu.

''10000'İN ÜZERİNDE ÇEŞİT VAR''

Şirketin ortağı Selim Yüncü ise, ürün çeşitliliğinden bahsederek 10000'in üzerinde çeşit olduğunu söyledi. Selim Yüncü, ''Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdim. 2011 senesinden itibaren de firmamıza geldik yaklaşık geleli on iki sene oldu on iki senedir MDF, sunta, mobilya malzemeleri de satışını yapıyoruz. Ürün çok çeşitli bizim sektörde. Yani milim bazında çok çeşitli ürünler var desenlere girdikçe çok çeşitli ürünler var yani hırdavat kaleminde çok ciddi ürün yani tam bire bir direkt şey veremem de onbinin üstünde çeşit derseniz vardır.  Mesela bizim sektörde ürün yelpazesi çok geniş. En çok talep MDF, MDF lam en çok talep bu ürünlerde geliyor mesela'' dedi.

''SEKTÖR DÜNYADA İYİ BİR YERDE''
Sektörün dünyada iyi bir yerde olduğunu kaydeden Selim Yüncü, üretim bazında önemli işler yapıldığını söyledi.
Selim Yüncü, ''Bizim sektör dünyada çok iyi bir yerde yani dünyada şu an üretim bazında 3. büyük ülke diye biliyorum. Yani ürünün üretiminde üretim kapasitesi olarak üçüncü ve üretilen ürün de gayet kaliteli iyi ürünler yani kalite bazında da geldiğimiz nokta, iyi bir nokta şu an dünya bazında. Tabii ki yani özel siparişler geliyor o şekilde çalışıyoruz zaten. Standartların dışında bir ürün istendiğinde de fabrikaya ürettirebiliyoruz. Depoda hazır olarak yok ama farklı bir ölçü veya renk çeşidi geldiğinde fabrikayla görüşüyoruz tarihi alıyoruz. Ona göre de karşı müşteriye sunuyoruz olursa siparişini geçiyoruz. Ürünleri gelince teslim ediyoruz'' ifadelerini kullandı.

''PERSONELLERİMİZİN EĞİTİMİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ''
Personelleri iyi eğitim verdiklerini aktaran Selim Yüncü,''Buradaki işleyişimiz bizden daha önce babam ve amcam ortaktı zaten şirket yapısında. Ramis Bey ortağım ve ben daha sonra babalar bize devretti. Yani işleyiş bazında da yani çalıştığımız firmalar var. Onlardan ürün alımını yapıyoruz imalat üretimi yok bizde al sat şeklinde satış yapıyoruz. Müşteri bize de geliyor, biz de gidiyoruz. Yani pazarlama ağımız da var bizim, pazarlamacımız var yani müşteri de geliyor. Biz müşterinin ziyaretinde bulunuyoruz. Son dönemde daralan piyasa ve ekonomik sıkıntılardan dolayı müşteri ziyaretlerini daha fazla yapmaya çalışıyoruz. Şu an daralan bir piyasa var zaten yani elimizden geldiğince müşteri ziyareti, müşteri memnuniyeti bu tarz şeylere odaklanıp daha fazla dikkat ediyoruz.  Yani personellerimizin eğitimi konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Bilgisayar konusunda kendilerini geliştirmesi için kurslara gönderiyoruz. Onun haricinde fabrikaların yaptığı eğitim ve tanıtım seminerleri var. Ya hem tanıtım hem geliştirme tarzında toplantılar oluyor mesela elemanlarımız ona da gidiyor burada da bize elimizden geldiğince işte değişik kurslara katılmalarını sağlıyoruz''ifadelerine yer verdi.

''1 YIL İÇERİSİNDE SEKTÖRÜ İVME KAZANACAK''
Sektörün 1 yıl içerisinde önemli bir ivme yakalayacağını ön gördüklerini aktaran Selim Yüncü, ''Yani önümüzdeki 6 ay 1 senelik periyot biraz zor bir dönem ekonomik durum açısından. Ama 1 sene içinde bizim sektörün çok ciddi ivmeleneceğini düşünüyorum. Maalesef zaten bir deprem geçirdik yani bir sürü bina yıkıldı. Yeni yapılacak bir sürü yeni bina yapılacak veya yeni konut alacak var onlara sonuçta bizim sattığımız ürünler lazım olduğu için; önümüzdeki 1 yıldan sonraki dönemde sektörün hareketli olacağını düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

''İSTİHDAMI ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ''
İstihdamı arttırmaya yönelik çalışmalarına devam ettiklerini belirten Selim Yüncü, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ya tabii istihdamı arttıracak şekilde düşüncelerimiz var mesela. İmalat konusunda şu an için bir düşüncemiz yok. Bizim amacımız düzgün bir şekilde karşı müşteriye hizmet vermek, hizmeti doğru sağlamak. Tabii ki elimizden geldiği kadar da satışımızı artırmak istiyoruz ama satışımız illa şu olacak, şu kadar hedef koyduk olarak bakmıyoruz. Yani düzgün bir şekilde satışımızı yapalım. Karşı tarafta müşterimiz memnun olsun doğru, düzgün bir şekilde hizmet verelim. İlk hedeflerimiz onlar. Zaten bunları düzgün yaptığımız zaman satışta geliyor zaten''